Bir Minik Tatil. Cunda Gezisi

Yoğun iş hayatı, İstanbul’un nemi, trafiği ve karmaşası derken birden kendimizi tatil planları yaparken bulduk ve acaba Yunan Adaları’na mı gitsek diye düşünürken rotamızı aniden Cunda’ya çevirdik. Geçen seneki Bozcaada deneyimimiz bize ada gezilerinin ne kadar güzel olduğunu öğretmişti. O yüzden Cunda Adası üzerinde çok düşünmedik ve sadece 1 gün içerisinde otelimizi ayarlayıp tatilimizi planladık.

Şeytan Sofrası

Cunda gezisi; Ayvalık, Sarımsaklı ve Cunda Adası olmak üzere 3 ayaklı bir gezi. Yaptığımız araştırmalar ve oraya giden arkadaşlarımızdan duyduklarımızdan sonra denizin Cunda’da değil de Sarımsaklı’da güzel olduğunu öğrendik. Bu nedenle otelimizi Cunda ve Sarımsaklı’nın tam ortasında yer alan Ayvalık’tan tuttuk. Ayvalık her ikisine de yaklaşık 7 km uzaklıkta oldukça sakin ve güzel bir yer. Arabayla gittiğimiz için ulaşım konusunda çok rahat ettik. Bu nedenle kesinlikle arabayla gitmenizi ya da orada araç kiralamanızı öneririm. Booking.com’dan bulduğumuz Martı Hotel, bize muhteşem bir tatil yaşattı. Buradan Timur Bey ve Yasemin Hanım’a da tekrar teşekkür ediyorum!

Badavut

Bir an önce güneşlenmek ve denize girmek istediğimiz için Cunda’dan önce Sarımsaklı’ya gittik ve bize orada Badavut Plajı’nı önerdiler. Haftasonu olmasına rağmen pek kalabalık olmayan Badavut için büyüleyici diyebilirim. Soğuk ama pırıl pırıl deniz, uçsuz bucaksız kum var Badavut’ta.

Şimdi gelelim Cunda Gezisi kısmına. Çektiğim her fotoğrafı koymayı ve gittiğimiz her yeri yazmayı çok isterdim fakat fazla uzun olacağı için mutlaka gitmeniz gereken yerlerden bahsedeceğim.

Taksiyarhis Kilisesi / Rahmi Koç Müzesi

Cunda Adası’nın en önemli anıt yapılarından biri olan Taksiyarhis Kilisesi, Rahmi Koç Müzesi olarak varlığını sürdürüyor ve her gün onlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Müzede birbirinden ilginç oyuncaklardan denizcilik malzemelerine kadar her şeyi görmek mümkün.Karadeniz Pastansi

Karadeniz Pastanesi

Burası adanın en meşhur pastanesi. Bunun nedeni de sakızlı enfes kurabiyeleri. Küçücük, rengarenk bir sokakta yer alan Karadeniz Pastanesi, renkli sandalyeleri ve sıcacık kurabiyeleriyle müşterilerine huzur dolu anlar yaşatıyor. Ama sizlere önerim; kurabiyelerinizi aldıktan sonra pastaneye değil, hemen yanındaki Vino Şarap Evi’ne oturun.

Vino Şarap Evi

Cunda gezisi ve Sarımsaklı’nın en keyifli anlarını Vino’da geçirdiğimi itiraf edebilirim. Meyveli likörleriyle meşhur olan Vino, hemen karadeniz pastanesinin yanında ve o küçücük sokağın en renkli köşesinde. Karadeniz Pastanesi’nde sakızlı kurabiye, Vino’dan da meyveli likör tattığınızda tatilinizin başladığını hissedeceksiniz.

Son Vapur

Adaya gitmişken rakı-balık yapmamak olmaz dedik ve Cunda’nın küçücük sokaklarında kendimize göre bir mekan aramaya başladık. İnternette sıklıkla karşımıza Dedikodulu Meyhane çıkmıştı ama ben Son Vapur’u görünce biraz da renklerine tutulup oraya oturmak istedim. Hem küçük hem keyifli hem de muhteşem lezzetlere sahip olan bir mekan. Girit Ezmesi’ni mutlaka tatmanızı öneririm.

Taş Kahve

Rakınızı içtikten sonra üzerine bir de okkalı bir Türk kahvesi içeyim diyorsanız, en doğru adres Taş Kahve. Cunda Adası’nın en meşhur yerlerinden biri olan Taş Kahve, sakızlı kahvesiyle meşhur. Yine mi sakız diyorsanız eğer haklısınız ama Yunanistan’daki ünlü sakız ağaçlarından dolayı Cunda’daki her yiyeceğin içinde sakız bulmak neredeyse kaçınılmaz. 

İyi tatiller!

0 Yorum Yorum Yap →